tag:blogger.com,1999:blog-56002327501295991822024-03-05T02:48:02.687-08:00KAPLUMBAĞANIN YOLUAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/13457023176897929530noreply@blogger.comBlogger7125tag:blogger.com,1999:blog-5600232750129599182.post-2910323222547288962015-05-05T03:25:00.001-07:002015-05-05T03:25:21.878-07:00POLİSLER VE HAYVANLAR<div class="MsoNormal">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAnRdA2s8EqLztmBWNca8_Afdsc7z_Gww_qNh0tVsFwHKbZbs2835R0xesf27-gzcvsDu-8Z6FSI7iBfxqKkv5-u1V3VTdQmJQQTCAn4krlzOY3n7l4iDOiPlHY4QvZn25UgLsPkPqlN0/s1600/p11.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAnRdA2s8EqLztmBWNca8_Afdsc7z_Gww_qNh0tVsFwHKbZbs2835R0xesf27-gzcvsDu-8Z6FSI7iBfxqKkv5-u1V3VTdQmJQQTCAn4krlzOY3n7l4iDOiPlHY4QvZn25UgLsPkPqlN0/s320/p11.jpg" width="320" /></a>Dünya bütün varlığını şiddete dayadı.İnsanlar birbirlerini
öldürüyor,kesiyorlar gaddarca dövüyorlar,tutsak ediyorlar.</div>
<div class="MsoNormal">
Bu vahşetin bir nedeni ,anlaşılabilir bir amacı olmalı ?</div>
<div class="MsoNormal">
Güçlü olmak ,hükmetmek…</div>
<div class="MsoNormal">
Hayvanlar gibi,hayvanlar sürüye hükmedebilmek,üremek için
birbirlerini öldürür ama hayvanlar ile insanlar
arasındaki fark, hayvanlar bunu çoğalmak için yaparken insanlar para
için,zevk için yapar.</div>
<div class="MsoNormal">
Neden polisler döverler
insanları ?</div>
<div class="MsoNormal">
Neden çocukları öldürürler ? </div>
<div class="MsoNormal">
Neden ekmek almaya giden 15 yaşındaki bir çocuğu terörist sanıp
öldürür mesela ?</div>
<div class="MsoNormal">
Sanırım buna hiç düşünmeden verecekleri cevap ”Adaleti
sağlamak” olacaktır.</div>
<div class="MsoNormal">
“Ne karşılığında adaleti sağlıyorsun” diye sorduğunda bunun
cevabını pek kolay veremezler.</div>
<div class="MsoNormal">
Boş gözlerle yüzüne bakarlar, çünkü bunun asla sorulmayacak
bir soru olduğuna inanırlar.</div>
<div class="MsoNormal">
Onların yerine ben söyleyeyim.</div>
<div class="MsoNormal">
Çünkü görevleri budur.</div>
<div class="MsoNormal">
Onu “ kutsal ve sadakat
”sembolü yapan budur.</div>
<div class="MsoNormal">
Eğer bir soru daha sorarsanız
tahammül edemezler.Tüm kutsallığı ve sadakati ile üstüne yürürler.</div>
<div class="MsoNormal">
Neden öldürmek,dövmek,hakaret
etmek polise “kutsal ve sadakat” sembolü olmayı yükler ?</div>
<div class="MsoNormal">
İşte bu sorunun altında bu
şiddetin ana temasıyla karşılaşırsınız.</div>
<div class="MsoNormal">
Üniformaya yapıştırılmış
adaletin rengi “kutsallık ve sadakatin” altından “para” çıkar.</div>
<div class="MsoNormal">
Geçenlerde bir arkadaşımla sohbet ediyordum,
kendisi polis.</div>
<div class="MsoNormal">
Neden bu mesleği seçtiğini
sorduğumda , parası iyi,tatiller filan filan saymaya başladı.</div>
<div class="MsoNormal">
Bekledim.</div>
<div class="MsoNormal">
O saymaya başlıyordu..</div>
<div class="MsoNormal">
Ben biraz daha bekledim.</div>
<div class="MsoNormal">
Bekliyordum,istediğim cümleyi
söylesin.</div>
<div class="MsoNormal">
Para,tatiller,güç,sahip
olmak,korkutucu olmak</div>
<div class="MsoNormal">
Benim çocukken hayalini kurduğum
şeyi öyle bir anlatıyordu ki,keyifle.</div>
<div class="MsoNormal">
Ürktüm.</div>
<div class="MsoNormal">
Korunmak için korkmak lazım,
anlattıklarına göre.</div>
<div class="MsoNormal">
Kutsal bir görev olduğu için
değil,parası için,güç için polis olmuştu.</div>
<div class="MsoNormal">
Bazen merak ediyorum.Polislere
asgari ücret verilseydi, ayda bir gün tatil olsaydı,yine polis olurlar mıydı ?
Kaçımız polis olurdu ?</div>
<div class="MsoNormal">
Bence bu sayı polislerin korkutucu
olduğundan çok daha korkutucu olurdu.</div>
<div class="MsoNormal">
Evde hayal edebiliyorum polisleri,
bıcamaları ve terliklerini giymiş televizyon karşısında,bir elinde kumanda,diğer
elini başına koymuş oturuyorlar.</div>
<div class="MsoNormal">
Yarını düşünüyorlar.Belasız bir
gün istiyorlar.Bizim için değil tabi ki de</div>
<div class="MsoNormal">
Kendileri için.</div>
<div class="MsoNormal">
Çoğu evde karısından korkuyor ama
korkutucu olmak istiyorlar.</div>
<div class="MsoNormal">
Dışarıdaki hayatta adaletin
yüklediği “kutsallık ve sadakat” onların
her türlü şiddetini saklayabilir.</div>
<div class="MsoNormal">
Her şeyi yapabilirler.</div>
<div class="MsoNormal">
Öldürürler,döverler,hakaret
ederler, an gelir jopu yüreğine,diline vururlar, sen bir şey yapamazsın.</div>
<div class="MsoNormal">
Endişe edecek bir şey yoktur.</div>
<div class="MsoNormal">
Etrafı duyun,izleyin…</div>
<div class="MsoNormal">
Dünyada polis şiddetinin en fazla
olduğu ülkelerde ayrımcılık,rüşvet,yolsuzluk,alçaklık diz boyudur.O ülkelerde
düşünce diye bir şey yoktur.Demokrasi sadece laftadır.</div>
<div class="MsoNormal">
Eğer bizim polisler bu kadar
“kutsallığa,sadakate ve adalete” düşkünse neden ayrımcılık,rüşvet bu kadar
yaygın ülkede ?</div>
<div class="MsoNormal">
Düşüncelerimizi ve isteklerimizi
haykırmak neden polislerin bu kadar zoruna gidiyor ?</div>
<div class="MsoNormal">
Bizler kime sığınalım ?</div>
<div class="MsoNormal">
Adalete mi ?</div>
<div class="MsoNormal">
Hayır mesele adalet meselesi filan
değil.</div>
<div class="MsoNormal">
Mesele paradır,güçtür.</div>
<div class="MsoNormal">
Ben böyle polislere bakınca adaletinden
ve kutsallığından şüphe duyarım.</div>
<div class="MsoNormal">
Korkaklığının arkasına gizlenerek,
vatandaştan kendini koruyup ,korkutucu olmaya çalışan polisten sığınırım
yazılarıma.</div>
<div class="MsoNormal">
Sizlerde öyle…</div>
<div class="MsoNormal">
Çocukken polisliğin kutsal bir şey
olduğuna inanırdım.</div>
<div class="MsoNormal">
Gördüm ki hayal kırıklığına
uğradım.Hep kutsal olanı aradım, armaya bakmak yerine insanı insan yapan duygu
nedir ? Ben bunu çözmeye çalıştım.</div>
<div class="MsoNormal">
İşte bunun için yazıyorum,sizlerde
öyle.Hiçbir yazar para kazanmak için kitap yazmaz.Aşkı anlatır,ölümü
anlatır,bazen anıları…</div>
<div class="MsoNormal">
Bunun altında polislerin ki gibi
para çıkmaz,yazıların altında bir “iç”
görürsünüz.</div>
<div class="MsoNormal">
Duygu kokar onlar…</div>
<div class="MsoNormal">
Hayvanlar gibi doğanın kanunu
neyse onu yapıyoruz.</div>
<div class="MsoNormal">
Öldürüyoruz,parçalıyoruz.</div>
<div class="MsoNormal">
Anlaşılan şiddete aşığız.</div>
<div class="MsoNormal">
Hayvanlar kendi ölümünü göze
alarak dövüşürken ya polisler ?</div>
<div class="MsoNormal">
Hiçbir şeyin arkasına sığınmaz
hayvanlar öldürürken,peki polisler ?</div>
<div class="MsoNormal">
Bu ülkenin sorularını
seviyorum.Bana bir kadın kadar çekici geliyorlar.Birde adaleti kendi
üniformasında değil de vicdanında arayan insanları.</div>
<br />
<div class="MsoNormal">
Hayvanlar kadar cesur ve
mert olan polisleri seviyorum…</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13457023176897929530noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5600232750129599182.post-13608334141187327042015-04-25T09:45:00.001-07:002015-04-25T09:45:29.121-07:00İÇİMİZDEKİ YABANCIYA MEKTUP<div class="MsoNormal">
Hepimizin içinde büyük bir boşluk saklı.O yer,
değişemediğimiz uçurum.Bizi biz yapanda değişmeyen yanlarımız,içimizde ki o
derin boşluk.Orada büyük çığlıklar var bazen geceleri onları duyarız.Bu olmak
istediğimiz ile olduğumuz kişi arasında ki kavgadır.Ben bunu küçük yaşlarda ilk
kez kendime kızdığım zaman anlamıştım.</div>
<div class="MsoNormal">
12 yaşında ailem bana kızdığı için evi terk etmeye karar
vermiştim.O zamanlardan belliydi,kanımda ki o özgürlük merakı.Evden çok
uzaklara doğru yürüyordum ,sokak lambalarının altında başıboş dolaşan köpekler
ve kepenkleri indirilmiş dükkanların yanlarından geçtim.Hatırlıyorum,Temmuz
ayıydı.Sahile yanaştığımda ötede dondurmacı da dondurma yiyen siyah saçlı,
esmer kıza aşık olmuştum.”12 yaşında ki bir çocuğun hissettiği ne olabilir ki
?” demeyin lütfen, beni çok kırarsınız.</div>
<div class="MsoNormal">
Kızı gördüğüm zaman bir şeyler yapmak istedim ama annesi ve
babası ordaydı,utandım,gidemedim.Sahilde ki kayalıklara oturdum,
ağlıyordum.Aşık olduğum için değil, kızın kim olduğunu öğrenemediğim için
ağlıyordum.Kızın kim olduğunu öğrenemediğim için kendime değil, Tanrıya kızıyordum,ailesine
kızıyordum,beni utangaç yetiştirdikleri için aileme kızıyordum.Başkaları
engeldi mutlu olmama, engel oldukları için o esmer kızı hayatımın merkezine
alamamıştım.Ben değildim suçlu onlar suçluydu.12 yaşında bir kız için
ağlıyordum.</div>
<div class="MsoNormal">
Daha sonra hayatın gerçek yüzünü görmeye başladım .En büyük
yazarların en iyi kitaplarını okudum.En iyi filmleri izledim.Anladım ki asıl
engel başkaları değil bendim.Tanrı böyle bir denge kurmuştu.Mutlu olmak için
sağır olabilirsin,kör olabilirsin,dilsiz olabilirsin,korkak olabilirsin,cesur
olabilirsin.Mutlu olmak senin elindedir.Sana başkaları değil, yine sen,kendin
engelsindir.Kendi duvarlarını aşabildiğin zaman mutlu olabiliyorsun.</div>
<div class="MsoNormal">
Peki küçükken anlatılan masallar neydi öyle.Hepinizin olmak
istediği bir kahraman yok muydu içinde? Biz mutluluğu gerçek hayatın aksine
masallara göre hayal etmiştik.Hepimizin olmak istediği,yaşamak istediği bir
kahraman yok muydu içinde ? Hani şu sırlarla dolu içimizde.Ben oraya olmak
istediğimiz ”boşluk” diyorum.Çocukken
biz böyle yıkanmamıştık.Biz mutluluğu masallarda ki gibi sandık.Masallardan koptuğumuz an, gerçek
hayatta ki mutluluk terimi bize çok yabancı kaldı.Masallarda ki o mutluluğu
beklerken hayat, o ölümcül vuruşunu yüzümüze yaptı.Hayal kırıklığına
uğradık.Çoğu insanda hala masallardan kopamadığı için mutlu olduğunun farkında
olmadan mutsuzluğa düştü.Bu hayatın işte en sert tokadıydı.</div>
<div class="MsoNormal">
Hepimizin içinde büyük bir boşluk saklı.O yer
değişemediğimiz uçurum.Bizi biz yapanda değişmeyen yanlarımız,içimizde ki o
derin boşluk.Orada büyük çığlıklar var bazen geceleri onları duyarız.Bu olmak
istediğimiz ile olduğumuz kişi arasında ki kavgadır.</div>
<div class="MsoNormal">
Hayat,kendimizi kendimize düşman etti.Olmak istediğimiz kişi
ile asıl olduğumuz kişi arasında ki kavga üçüncü bir kişi yarattı.Bu bir
canavar.Hırsla ve öfkeyle dolu bir
canavar.Olmak istediğimiz kişiye yanaşmak yada daha iyisi olmak için önümüze
geleni yıkıyor,döküyor bazen de acımasızca öldürüyoruz.</div>
<div class="MsoNormal">
Masallarla büyüdük,hırsla beslendik.Çocukken ne olacağımızı
söylerken büyüyünce neye sahip olacağımızı konuşur olduk.Ben yalnız ne hayata
ne de insanlara suç buluyorum.Bence hayat dediğiniz kadar acımasız değil.Yine
mutluluğu size bırakıyor.Kaşınırsanız,kaşıyor.Mutlu olmak için ne başkasına ne
de içimizde ki kahramana ihtiyaç var.Mutlu olmak bizim elimizdedir.</div>
<br />
<div class="MsoNormal">
Temmuz gecesi,aşkından
kayalıklarda ağlayan 12 yaşında ki çocuğa ne başkası ne de hayat engeldi.O,kendisine
engeldi.</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13457023176897929530noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5600232750129599182.post-8299966619108032202015-04-23T06:03:00.001-07:002015-04-23T06:19:56.702-07:00Sonbahar Nağmeleri<div class="MsoNormal">
<div class="MsoNormal">
<b><i><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-bidi-font-size: 11.0pt;">Sonbahar geliyor. Defne ağcının sararan yaprakları teker teker
düşüyor.Ağaçta ki her bir yaprağa anlamlar yüklüyorum.Bazı yapraklar umut olup
düşüyor bazı yapraklar hayatıma giren suçlu olup yerde ezilmeyi bekliyor.Bir
kedi gibi miskin miskin penceremden
dışarıya bakıyorum.<o:p></o:p></span></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-bidi-font-size: 11.0pt;">Sonra yalnızlaşıyorum çünkü geçmişi düşünüyorum.
Gidenleri,anıları,kaybettiklerimi,pişmalıklarımı,sevişmelerimi,hayallerimi ve
babamı. <o:p></o:p></span></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-bidi-font-size: 11.0pt;">Sonbahar geliyor.<o:p></o:p></span></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-bidi-font-size: 11.0pt;">Yapraklar yeni doğan bebeğin ağlayışı kadar acımasız ama şarkılar kadar
masum düşüyor. Ötede belki birisinin yere düşen yaprağı, berikinin açacak
umutlu bir çiçeği olur muyum diye düşünüyorum.<o:p></o:p></span></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-bidi-font-size: 11.0pt;">Geçmişi düşünmekten korkuyorum.Orada uzun bir süre kalmayacağımı da
biliyorum.Geçmişe bir sandelye çekip gidenler,anılar,pişmanlıklar,sevişmeler
gözlerimin önüne geldiğinde, hayat oturduğum sandelyeyi altımdan birden çekiyor
ve seni gerçekle baş başa bırakıyor.Hayat seninle dalga geçiyor.Gülüyor, pis
pis.Sonra cevabını bulduğun her soruyu anılarının çöplüğüne fırlatıyorsun<o:p></o:p></span></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-bidi-font-size: 11.0pt;">Sonbahar geliyor.<o:p></o:p></span></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-bidi-font-size: 11.0pt;">Kuşların ilkbaharı beklediği gibi bekliyorum yeni gelecek olanları…Anı
olmayı bekleyen kişileri,sevişmeleri,pişmanlıkları bekliyorum.Sina
çöllerinde kuma gömülmüş, ilk yağmur
damlasını bekleyen hayvanlar gibi bekliyorum.<o:p></o:p></span></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-bidi-font-size: 11.0pt;">Sonra Defne ağacının yapraklarına yüklediğim anlamları bu kez Defne
ağacının gövdesine yüklüyorum ve yeni gelecek olanlar o gövdenin dallarında
benim umutlarım,hayallerim,cevaplanmayı bekleyen sorularım,sevdalarım…Onlara
bakıp gülüyorum ve bende kuşlar gibi İlkbaharı bekliyorum çünkü ben sonbaharın
değil, İlkbaharın sahibiyim.<o:p></o:p></span></i></b></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<b><i><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-bidi-font-size: 11.0pt;">Ben hayatla dalga geçiyorum. İlkbahar geliyor…<o:p></o:p></span></i></b></div>
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13457023176897929530noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5600232750129599182.post-34447448650931819392015-04-11T10:51:00.001-07:002015-04-11T11:29:42.239-07:00Vicdana Tecavüz<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOl4Ma96FYHC5zLEtdiMc70dbr585l8zpgnLURLaaeTYjz485EFsLRanyMrWy0TX24jegl2r8qBQy8qnOq4tLLSDR2tCjq1kKLDRhMs-FwUdVaTCVOePMxqmDAhNhXogQZ9cn_nsPcfEA/s1600/vicdan-heykel.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOl4Ma96FYHC5zLEtdiMc70dbr585l8zpgnLURLaaeTYjz485EFsLRanyMrWy0TX24jegl2r8qBQy8qnOq4tLLSDR2tCjq1kKLDRhMs-FwUdVaTCVOePMxqmDAhNhXogQZ9cn_nsPcfEA/s1600/vicdan-heykel.jpg" height="145" width="320" /></a> Bir orospu kadar kışkırtıcı,Ağustos ayı kadar sıcak,Eylül gibi hüzünlüdür günahlar.Günahlar bizi çağırır.Biz günahlara koşarız...Şeytanın elinde tasmalı bir köpektir ki günahlar, biz günahlara akarız... Günahlar vicdanla ilişkiye girer,vicdanın bir çocuğu olur, adına vicdan azabı koymuştur, Tanrı...<br />
Günahlar bu kadar derin olmasına rağmen iyilik hep şaşırtıcı kalmıştır ? Banka kuyruğunda sıra beklerken tüm insanların sırasını hiçbir neden yokken size vermesi şaşırtır.Yazarın da dediği gibi iyilik gerçekten şaşırtıcıdır.Belki de bil miyorsunuz bu sözü ? Ben biliyorum çünkü bunu size anlatabilmek için okudum.İnsan vahşi olarak yaratılmıştır.İyilik her zaman ona yabancıdır.<br />
<br />
Tanrı kendi romanını vicdan üzerine kurmuş.Bize iyiliklerle kötülükleri altın bir kasede sunmuş.İyiliğin tek avutucu tarafı cennet diğer adıyla öbür dünya yani romanın ikinci baskısı.Kötülükler ise şehvet kokuyor.O kokuya dayanamıyor insan.Neden iyiliği bilip kötülüğe daha meraklı oluyor insanoğlu ? Neden arzularımızı koşturan atlarımızı dizginleyemiyor-uz ? Yoksa bir elmanın sebebi mi bunlar ?<br />
<br />
Asıl gerçek tenimiz,bedenimiz midir ? Yoksa içimizde taşıdığımız duygu mudur ? Tanrı nasıl bir denge kurdu böyle ?<br />
<br />
Bayrakları bayrak yapan üstünde ki kansa, insanı insan yapan duyguda vicdandır.Bir insan durmadan günahın durağında inip, kulaklarını da vicdanının sesine kapatıyorsa bu insan için söylenecek iki kelime "Vicdana Tecavüz"....<br />
<br />
Evet yaptığı kötülüklerde bir insanın vicdanı yanmıyorsa bu insan kendi vicdanına tecavüz etmiştir.Bundan eminim.Günahlar şehvet kokuyor alamıyor insan kendini,çekemiyor elini günahtan. <br />
Bir elmanın sebebi mi bunlar ?<br />
<br />
Kötü olan günah işlememiz değil,işledikten sonra buna karşı hiçbir şey hissetmemiz.Ne yaptığının farkında olmamak.Bu pişmanlık değil.Bazen yaptığımız iyilikler karşısında hayal kırıklığına uğrarız ve iyilik yaptığımıza pişman oluruz.Bazen tercihlerimiz için bazense günahlarımız için pişmanlık duyarız.Pişman olmak boynumuzun borcu değil asıl önemli olan idrak etmek ,kör olmamaktır.<br />
<br />
Vicdan,vicdan,vicdan...<br />
<br />
<br />
Tanrı, kötülüklerle iyilikleri altın bir kasede şekerleme olarak bize sunuyor,sen içlerinden birini seçiyorsun, günahı seçtiğin vakit...vicdan, bir anne gibi kendini ortaya atıyor,beni al diyor.Sen kötülüğü seçtiğinde vicdan bir anne gibi suçu üstleniyor.Nedeni çok açık vicdanımız aslında<br />
varlığımızın görünmeyen gerçeği.Gizli kahramanda diyebilirsiniz.<br />
<br />
Kasede ki kötülükleri her seçtiğimizde annemiz yani vicdanımız kendini ortaya atar.Eğer atmıyorsa kendini ortaya, yorulmuştur.Suçu üstlenmiyorsa, insanoğlu yetim kalmış demektir..En kötüsü de bu çünkü kötüyü seçe seçe insan artık vicdanını da öldürmüştür.Vicdanına tecavüz edip onu kaybetmiştir.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13457023176897929530noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5600232750129599182.post-89207206837658185482015-04-07T02:02:00.001-07:002015-04-07T02:04:32.038-07:00ANLAMAK<div class="MsoNormal">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQIZ5uUFZZvl869o8XLIDmJoIB6YmKrQhFSh6zzfdjABAIpWKCzMFtAF5vRFgXbaxz0AK_W_iL_Dp8fQivWCONHo7OGUpSOkOfp9kx2IkuNF7b7wST7CGY0kpHyVKftR9dBODO4rAcUrI/s1600/yol5-3715.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQIZ5uUFZZvl869o8XLIDmJoIB6YmKrQhFSh6zzfdjABAIpWKCzMFtAF5vRFgXbaxz0AK_W_iL_Dp8fQivWCONHo7OGUpSOkOfp9kx2IkuNF7b7wST7CGY0kpHyVKftR9dBODO4rAcUrI/s1600/yol5-3715.jpg" height="240" width="320" /></a></div>
Ne rakı sofrasında ki dostun ne bir başkası anlar seni</div>
<div class="MsoNormal">
Beş duyunun algılayabildiği kadar anlarlar seni</div>
<div class="MsoNormal">
Sen geçmişin ayak izine bir yazı bırakırsın</div>
<div class="MsoNormal">
Geçmişin akar geleceğine </div>
<div class="MsoNormal">
Temmuz gibi sıcak, Aralık kadar soğuk bir yazı</div>
<div class="MsoNormal">
Ne sevdiğin anlar seni ne sen kendini</div>
<div class="MsoNormal">
Yaşadıkları kadar anlarlar seni</div>
<div class="MsoNormal">
Vicdanın kadar anlarsın kendini</div>
<div class="MsoNormal">
Günahın kadar yanarken vicdanın</div>
<div class="MsoNormal">
Bir damla gözyaşı akıyorsa gözünden</div>
<div class="MsoNormal">
Bir çocuğun olur, vicdan ile senin</div>
<div class="MsoNormal">
Tanrı koymuştur adını ,Vicdan Azabı</div>
<div class="MsoNormal">
Sen geçmişin ayak izine bir yaş akıtırsın </div>
<div class="MsoNormal">
Anılar çağırır seni</div>
<div class="MsoNormal">
Umutlar yanarken, birer birer…</div>
<div class="MsoNormal">
Bir çığlık duyarsın gidenlerin peşinden</div>
<div class="MsoNormal">
Katil kadar suçlu, şarkılar kadar masum bir ses</div>
<div class="MsoNormal">
Başını geriye çevirdiğinde o zaman,</div>
<div class="MsoNormal">
Hayatına girip çıkan suçlunun nefesini yutarsın</div>
<div class="MsoNormal">
Sen geçmişe bir yazı bırakırsın</div>
<div class="MsoNormal">
Gidenler gelir peşinden</div>
<div class="MsoNormal">
Ne sesi ne bedeni</div>
<div class="MsoNormal">
Yaşattıkları tutar elini, beslediğin umutlarla birlikte</div>
<div class="MsoNormal">
Kimse anlayamaz gideni,</div>
<div class="MsoNormal">
“Sev işte “ der, büyük bir istekle </div>
<div class="MsoNormal">
Giden gitmiştir bile senin anılarına</div>
<br />
<div class="MsoNormal">
Ne gideni anlıyabilirsin nede gelecek olanı</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/C5P6vWj5jKo/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="http://www.youtube.com/embed/C5P6vWj5jKo?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13457023176897929530noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5600232750129599182.post-44534915897521788252015-03-07T07:33:00.001-08:002015-03-10T05:10:01.938-07:00Meçhul Bir Kadına Mektup<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZybVJkdYnxYDGJYxK1ZMZQcV1IQqqzjbswjAcfTabfmoNpv8iIxhUH7eP6S8TpUuaRqPYO4BeTr47tMNCWENVU2h9R1zyi9yGGGn26HlfgVpJacBDRb30c5t5wTG08R7Id8mcptNgqBk/s1600/original.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZybVJkdYnxYDGJYxK1ZMZQcV1IQqqzjbswjAcfTabfmoNpv8iIxhUH7eP6S8TpUuaRqPYO4BeTr47tMNCWENVU2h9R1zyi9yGGGn26HlfgVpJacBDRb30c5t5wTG08R7Id8mcptNgqBk/s1600/original.jpg" height="170" width="320" /></a> <br />
<br />
Yıl 17 Ağustos 1999 sıradan bir gece, herşey normal,yıldızlar gökte.Onlar gecenin gözleri ,karşıda gecekonduların ışıkları çarpıyor gözlerime.Dükkanların kepenkleri indirilmiş,sokak lambalarının altında başıboş dolaşan köpekler havlıyor. Neden havlıyorlar ? Bugün herşey çok normal hatta gereğinden fazla bu kadar normal olması canımı sıkıyor.Saatler ilerliyor akrep ve yelkovan birbirlerini kovalıyor ışıklar teker teker sönüyor muhtemelen insanlar yarın sabah işlerine gidecek,bazıları ise sevdiğine açılacak, bazısıda belki çok zengin biri olacak,küsler barışabilir.Yarın,onlar için bir şanş, bir umut, yaşanacak bir anı...İnsanlar sabah uyanmak için uyuyor.<br />
<br />
Neden havlıyor bu köpekler ?<br />
Susmuyorlar.<br />
Haddini aşan bir belirsizlik var can sıkıcı bir durum.Umutlar,aşklar,hayeller 03:02'de ölüyor bu belirsizlik kendini acı bir kargaşaya çeviriyor.Ağlayanlar var,kan var,çaresizlik hakim.<br />
Nerede umutlar,hayaller,aşklar ?<br />
Şimdi hepsi soluk bir hayalet.Her aşk taşlara göümülmüş.<br />
<br />
Yıl 2011 ben o aşklardan birini taşların arasından çıkarttım.Arazimize boşaltılan enkaz yığını yıllar içinde dolup taşarken orayı ziyarete gitmeye karar verdim.Yürürken taşların arasında bir kutu gözüme çarptı onu alıp üstünü bir güzel silkeledim içinde ne olduğunu merak ediyordum.Korku ve merakla kutuyu açtım içinden bir tutam saç teli ve mektup çıktı.Kim bilebilirdi ki içinden bir "iç" çıkacağını.Oturdum depremin üstüne mektubu okumaya başladım başı aynen şöyleydi...<br />
<br />
Meçhul Bir Kadına Mektup<br />
<br />
Başlık beni etkilemişti.Satırları okudukça "vay be"diyordum.Yazarında dediği "Aşk, yeni gelenlere giydirdiğimiz kostümdür".Herkes kaybedince,bir gideni olunca aşkın nasıl birşey olduğunu anlar ben o mektubu okuduğum zaman anlamıştım bunun nasıl birşey olduğunu.Kavuşamayınca aşk oluyor.<br />
<br />
Adam gözleriyle gülen, yüreğiyle konuşan ,çatık kaşlı esmer bir kadın sevmişti.Kadını böyle tanımlıyordu birde bir tutam saç onu nereden bulduğunu hiçbir zaman anlayamadım."Esmerim şimdi ellerin bana el yalnız ve yalnız nefesin kadar yakınım sana çünkü sen ben çok uzaklarda olsamda mahrum bıraktığın sesinle,nefesinle yüreğimdesin.Taşların arasında bulduğum mektubun satırlarını teker teker parçaladım.Peki bunların hepsi neden ?<br />
<br />
Aşk hiç görmeden sevmek mi ?<br />
İnsan neden hayatın derin sevdalarına mağlup oluyor ?<br />
<br />
Graham Greene, "Zor Tercih" romanında bunu iyi anlatmış.Roller bu kez değişmişti.Taşların arasından çıkardığım mektubun aksine erkek değil kadın baş roldeydi yada ikiside...Kadın, aşık olduğu adama kavuşmuştu ama hayaline..Adam ölmüştü.<br />
Artık bir insanı görmeden sevmenin mümkün olup olmadığını öğrenecekti.<br />
İnsan sevdiğini görmediğinde "aşk" biter mi ? Biter yada bitmez kişiden kişiye göre değişir zaten bittiği zaman hiçbir zaman gerçek aşk yaşanmamış demektir.Hiçbir zaman anlam veremedim bu duyguya.<br />
<br />
Nasıl bir şeydir bu ?<br />
Tanrı'ım bunu biz insanlara neden yapıyorsun ?<br />
Aşk diye birşey yaratmışsın sana olalım diye.Bazılarımız hedefi şaşıyor,bazılarımız Yunus Emre gibi sana aşık oluyor.Taşların arasında bulduğum mektubun sahibide öyleydi,hedefi şaşmıştı zaten Graham Greene'nin de dediği gibi "Aşk, bir insanı Tanrı'yı sever gibi sevmek" O,olmadan da sevmek.Bazen sevdiğimiz hiç görmediğimiz Tanrı oluyor ona tapıyoruz bazense meçhul bir kadını seviyoruz ona tapıyoruz belkide aşk böyle bir şeydir.Kesin birşey var oda insanın bilinmeyene olan tutkusu çünkü sorular telaşlandırır,heycanlandırır.Cevaplar açık olmasına rağmen pek heycanlandırmaz .Bizler "sırrın"peşinden koşmaya meraklıyız mektubun sahibi gibi ....<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13457023176897929530noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5600232750129599182.post-67996850088257912202015-02-14T13:00:00.001-08:002015-02-14T13:00:14.374-08:00KAPLUMBAĞANIN YOLUKendimi bazen dünyanın yükünü sırtına alan kaplumbağya benzetiyorum.Yavaş bir şekilde kalabalığın arasından geçiyor öylece hayallere yürüyorum.<br />
İnsanlar kaplumbağlara nasıl bakar bilirsiniz yavaş ve çaresiz...Kaplumbağın nereye gideceğinide düşünmezler çünkü yavaştır.Yavaşlılığına takıldıkları için de<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJdEng6lJSZifgvKPFpXvc4EDXL1lix2sFIwI5VVcLC33jPwiaqvYDH-P046Yl-szrd_Hz9Ba8dSWZ43SSpynvqTVWKpx8y8f23-usIeIUkjo0cLfv3-KAAKZTskir5tzrowxBxgnWdKg/s1600/aaaa.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJdEng6lJSZifgvKPFpXvc4EDXL1lix2sFIwI5VVcLC33jPwiaqvYDH-P046Yl-szrd_Hz9Ba8dSWZ43SSpynvqTVWKpx8y8f23-usIeIUkjo0cLfv3-KAAKZTskir5tzrowxBxgnWdKg/s1600/aaaa.jpg" height="266" width="320" /></a>kaplumbağanın hiçbir zaman ne istediğini bilemezler.Ümitsizlikle inceledikleri kapmlubağnın sadece yürüdüğünü görürler.<br />
<br />
<br />
Nereye gideceğinden çok nereye nasıl gittiğin toplum için önemli bir faktör.Kaplumğa ile aramda ki tek fark herhalde onun söylenenlere pek aldırmaması ve<br />
yoluna öylece devam etmesi acaba ben bu yüzden mi hayal kırıklığı yaşayıyorum.Yeryüzünde her canlının kapasitesi vardır cansız varlıkların bile kapasitenin<br />
üzerinde ki her yük nesneyi biraz daha durdurur bazen de gitmez bazense aldırmaz, Kaplumbağlar gibi taşıyacağı yük kendisine yetiyordur.Söylentileri<br />
kaldırabilmesi için sırtının boş olması lazım.Evet bu yüzden kaplumbağlar aldırmıyor ve yoluna öylece devam ediyor.Ben onun gibi yoluma devam edemiyorum<br />
her seferinde duvara tosluyorum,insanlar konuşuyor ben bir adım daha yavaşlıyorum belki de kaplumbağlarda zamanında hızlıca yürürken söylentiler ve yaşadıkları<br />
yüzünden git gide yavaşlamışlardır ve artık söylentilere aldıracak bir boşluk olmadığı için içlerinde sonunda aldırmamazlığı seçip yollarına devam etmişlerdir.<br />
<br />
Benim o hayallere koşamamın sebebi yollar mı ?<br />
Yoksa insanlar mı ?<br />
Söylenenler mi ?<br />
Yada insan kendisine mi engeldir ? Ben miyim suçlu ?<br />
<br />
Hayat garip, cevaplardan cok sorular var.Cevaplandırılmamış sorular beni her zaman etkilemiştir onlar bir kadın gibi cekici geliyor.Cevaplar cok açık olmasına<br />
rağmen sorular kadar heycanlandırmıyor,telaşlandırmıyor insanı işte bu yüzden sorularda hayat kadar garip.İçimde ki ateşin sönmeme sebebi kendime sorduğum<br />
sorular,onlar bana kırbaç oluyor tam ümidi kesmişken karşıma çıkıyorlar.Nedenlerin getirdiği sebepleri düşününce durmanın amaca ihanet olduğunu<br />
anlıyorum ve topallıyarak yoluma devam ediyorum.Herşey kendinde bitiyor aslında, evet buldum. "insan kendisine engeldir".<br />
<br />
Kaplumbağların nereye gittiğini hiç gördünüz mü ? Nasıl gittiğini biliyorsunuz ama nereyeee ? Kaçıyorlardır belki nereye gittiğini bilmeden.<br />
onun da bir amacı olduğunu sakın unutmayalım kaçmakda aslında bir amaçtır.Aldırmamazlığı seçip gitmek bir amaçtır.İnsanlar hep konuşucak senin her attığın adımda<br />
biraz daha fazla konuşucaklar onların önyargıları kopmaz bir halattır.O halatı kesmenin yolu yine sana bağlı kaplumbağlar bunu kulaklarını tıkıyarak başarıyor .Sen ise<br />
amacına giden yolda kendine sorduğun sorularla yapıcaksın çünkü sorular telaşlandırır,heycanlandırır,senin koşmanı sağlar...<br />
<a name='more'></a>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13457023176897929530noreply@blogger.com1