11 Nisan 2015 Cumartesi

Vicdana Tecavüz

  Bir orospu kadar kışkırtıcı,Ağustos ayı kadar sıcak,Eylül gibi hüzünlüdür günahlar.Günahlar bizi çağırır.Biz günahlara koşarız...Şeytanın elinde tasmalı bir köpektir ki  günahlar, biz günahlara akarız... Günahlar vicdanla ilişkiye girer,vicdanın bir çocuğu olur, adına vicdan azabı koymuştur, Tanrı...
  Günahlar bu kadar derin olmasına rağmen  iyilik hep şaşırtıcı kalmıştır ? Banka kuyruğunda sıra beklerken tüm insanların sırasını hiçbir neden yokken size vermesi şaşırtır.Yazarın da dediği gibi iyilik gerçekten şaşırtıcıdır.Belki de bil miyorsunuz bu sözü ? Ben biliyorum çünkü bunu size anlatabilmek için okudum.İnsan vahşi olarak yaratılmıştır.İyilik her zaman ona yabancıdır.

 Tanrı kendi romanını vicdan üzerine kurmuş.Bize iyiliklerle kötülükleri altın bir kasede sunmuş.İyiliğin tek avutucu tarafı cennet diğer adıyla öbür dünya yani romanın ikinci baskısı.Kötülükler ise şehvet kokuyor.O kokuya dayanamıyor insan.Neden iyiliği bilip kötülüğe daha meraklı oluyor insanoğlu ? Neden arzularımızı koşturan atlarımızı dizginleyemiyor-uz ? Yoksa bir elmanın sebebi mi bunlar ?

  Asıl gerçek tenimiz,bedenimiz midir ? Yoksa içimizde taşıdığımız duygu mudur ? Tanrı nasıl bir denge kurdu böyle ?

  Bayrakları bayrak yapan üstünde ki kansa, insanı insan yapan duyguda vicdandır.Bir insan durmadan günahın durağında inip, kulaklarını da vicdanının sesine kapatıyorsa bu insan için söylenecek iki kelime "Vicdana Tecavüz"....

  Evet yaptığı  kötülüklerde bir insanın vicdanı yanmıyorsa bu insan kendi vicdanına  tecavüz etmiştir.Bundan eminim.Günahlar şehvet kokuyor alamıyor insan kendini,çekemiyor elini günahtan.
   Bir elmanın sebebi mi bunlar  ?
 
    Kötü olan günah işlememiz değil,işledikten sonra buna karşı hiçbir şey hissetmemiz.Ne yaptığının farkında olmamak.Bu pişmanlık değil.Bazen yaptığımız iyilikler karşısında hayal kırıklığına uğrarız ve iyilik yaptığımıza pişman oluruz.Bazen tercihlerimiz için bazense günahlarımız için pişmanlık duyarız.Pişman olmak boynumuzun borcu değil asıl önemli olan idrak etmek ,kör olmamaktır.
 
  Vicdan,vicdan,vicdan...


   Tanrı, kötülüklerle iyilikleri altın bir kasede şekerleme olarak bize sunuyor,sen içlerinden birini seçiyorsun, günahı seçtiğin vakit...vicdan, bir anne gibi kendini ortaya atıyor,beni al diyor.Sen kötülüğü seçtiğinde vicdan bir anne gibi suçu üstleniyor.Nedeni çok açık vicdanımız aslında
varlığımızın görünmeyen gerçeği.Gizli kahramanda diyebilirsiniz.

  Kasede ki kötülükleri her seçtiğimizde  annemiz yani vicdanımız kendini ortaya atar.Eğer atmıyorsa kendini ortaya, yorulmuştur.Suçu üstlenmiyorsa, insanoğlu yetim kalmış demektir..En kötüsü de bu çünkü  kötüyü seçe seçe insan artık vicdanını da öldürmüştür.Vicdanına tecavüz edip onu kaybetmiştir.
 
 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder